2 Haziran 2014 Pazartesi

Tartıl(ma)sak!


Merhaba. :) Uzuun bir aradan sonra yine ben ;)
Kendimi bir bloger olarak zaten görmüyorum da iyi bir blog okuyucusu olduğumu düşünüyordum açıkçası. Gelin görün ki son 2-3 aydır okuduğum blogları da ihmal ettim malesef. :/ Geçen gün şöyle bir göz atayım ne var ne yok dedim de, gördüm ki bir çok blogun doğum günü yaklaşmış. :) İnsan ister istemez düşünüyor "Ben blogu ne zaman açmıştım acaba" diye. Cevap; 8 Temmuz. Yani 3 hafta sonra bu blog 1. yaşını tamamlamış oluyor da içi boş kalmış oluyor. :) E gönlüm el vermedi tabii. ;) Bir uçtan başlamak lazım dedim, o uç da Tartıl(ma)sak! serisi oldu. ;)

Bu ikinci Tartıl(ma)sak! yazım. Şuradaki ilk yazımda 13,1 kg vermek istediğimi söylemiştim. O köprünün altından çook sular aktı tabii. Kilo üzerine kilo aldım. :( 

Bugün itibariyle vermek istediğim kilo miktarı: 

                       19,2

Durumum içler acısı değil mi! :( Ama moral bozmak yok. Geldikleri kadar kolay olmasa da elbet giderler. Gidecekler. Gitmek zorundalar. :/
Yazmaya Tartıl(ma)sak! serisinden başlamamın bir sebebi de bu konunun günlük hayatımda da öncelik kazanması. ;) Geçen hafta spora başladım. Bundan sonra Salı-Perş-Cumartesi, haftada 3 gün spor günüm. :)

Şimdilik benden havadisler bu kadar. Yakın zamanda yeniden görüşeceğiz ama. ;)

Mutlu, huzurlu günler herkese. Keyifli Pazarlar.  ^.^

14 Nisan 2014 Pazartesi

Hesap Açtırdım :)

Selamlarr.. :)
Nasılsınız?
Ne kadar istikrarsız bir blog sahibi oldum ben değil mi :) Bir sürü bir sürü işler üzerine vakti iyi kullanamama bindi. Onun üzerine bir sürü bir sürü yolculuklar.. Derken geldik bu güne. Sizin için hediyeler ayırdım, 2 aydır bir köşede duruyor. Onları bile fotoğraflayamadım. :/ İnstagram kullanıyordum, o da hikaye oldu vs vs... Neyse, bu sefer döndüm gibi şeyler demem gerekiyor galiba ama diyemeyeceğim, zira şu sıralar da uyku sıkıntısı çekiyorum. Tamam tamam, başa sarıyorum. :)
Efenim, bendeniz çalışmaya başladım. :) Erken kalkmayı da unutmuş biri olarak şu sıralar oldukça zor duruyorum ayakta. :) Ama düzelecek düzelecek. ;)



Çalışmaya başladım dedim ya, işte hastanenin anlaşmalı olduğu bankadan bir maaş hesabı açtırmam gerekti malum. İşlemler cuma gününe denk geldi, ben de cuma öğleden sonra gittim Akbank'a. Maaş hesabı açtırmak istediğimi söyledim. İmzalar alındı. Kredi kartı istemediğim halde hastaneyle anlaşmalarının o şekilde olduğunu söylediler, kart başvurusu yapıldı. Ve hesabımın 3 gün içerisinde açılacağını söyleyip gönderdiler beni. O anda halledilmesi gereken bir iş olduğunun farkındayım ancak zaten cuma olmuş, adamlar tatil diye bekliyorlar, haftasonu da o hesap numarası benim bir işime yaramayacak diye önemsemedim, çıktım.
Pazartesi günü işe başladım. Bu arada da bekliyorum ki bankadan mesaj gelecek, hesabınız açılmıştır diye. Gelmedi. Mesai çıkışı bankaya gittim, "Başvurunuz genel müdürlükte onay sırasında bekliyor. Son 10 kişilik sırada" dendi bana!! "Genel müdürlüğe onaya mı gidiyor" dedim. "Evet, genel müdürlük bizim yoğunluğumuzu almak için böyle bir şey yaptı" dediler. Tek ayak üstünde 40 tane yalan yani. >:// Doğru olsa son 10 kişilik sırada olduğumu bilgisayara bakma ihtiyacı bile hissetmeden söyleyemezdi sanırım. :)) Ha bu arada, şube yoğun falan da değil. Şehirdeki en tenha şubeye gittim. Her daim içerisinde bir kaç müşteri dışında kimse olmaz, evin yan tarafında, oradan biliyorum. ;) Neyse efendim, dedim hesap numaramı almadan bir yere gitmiyorum. Çünkü belli yani, aradan 5 gün de geçse adamlar hesap falan açmayacaklar bana. 15-20 dk da başlarında dikildim öyle. Neyse, yarım saatten hesabımın açılacağını söylediler, annemler evde yemeğe bekliyorlar neticede, çıktım eve geldim. Aradan 2 saat geçti, mesaj falan gelmeyince genel çağrı merkezini aradım. Genel müdürlükten onay filan alınmadığını ve hesabımın da henüz açılmadığını teyit ettirdikten sonra şubeyi şikayet etmek istediğimi söyledim. Bağlandığım kişiye durumu anlattım, kapattık. Aslında benim şikayet etmek istediğim söyledikleri yalanlardı ama banka sadece hesabın açılmaması konusuna odaklandı tabii. Genel çağrı merkeziyle telefonu kapattıktan 5 dk sonra beni şubeden aradılar. Saat akşam 8 civarları. :) Hata maili aldıklarını, hesabımın 10 dk içerisinde açılacağını, ancak kimlik fotokopimde bazı yerlerin okunmadığını söylediler. Fotokopiyi kendileri çekmedi sanki! "Kimlik bilgilerimde eksik varsa hesap nasıl genel müdürlükte onay bekliyordu?" diye sordum. "Bilgilerde eksiklik olduğu için red cevabı geldi zaten" dediler!! Yalanlara devam yani, sanki postayla gönderdiler belgelerimi. >:// İstedikleri bilgileri verdim, 5 dk sonra hesabınız açılmıştır diye bilgi mesajı geldi ama 2 tane. :))) Beceriksizler 2 hesap açmışlar adıma. Pöff, uğraşmaya devam. :/

Ertesi gün genel çağrı merkezini aradım, bu tür hesap işlemleri için şubeye ulaşmam gerektiğini söyledi. Şubeyi aradığımda ise karşıma farklı bir bayan çıktı. Şubeden muhatap olduğum 3. kişi. Sesini ilk duyduğumda ümitlenmiştim, bu bayan işimi çabuk halleder, uğraştırmaz beni diye. Yanılmışım!! Adıma 2 hesap açıldığını birini iptal ettirmek istediğimi söyledim. Aldığım cevap "Bir ara şubeye geldiğinizde kapatırız" BİR ARA!!! >://  "Hanım efendi ben bu hesabın açılması için şubenize gelip başvuruda bulunmadım. Başvurusu bulunmayan bir hesap açmışsınız, kapattırabilmek için neden şubenize gelmem gereksin!!" "Zaten kullanmazsanız kendi kendine silinecektir" dedi bu sefer. Bankalarla ufak da olsa bir tecrübesi bulunan herkes başıboş hesap bırakmaması gerektiğini bilir. Ayrıca sıkıntı olmasa bile neden kullanmayacağım bir hesap bulunsun ki bir köşede. Hesap çöplüğü bence! :/ Ben ısrar edince kadın tekrar geldiğinizde kapatırız moduna döndü, en son dayanamadım patladım. "Hanım efendi ben sırf hesap açtırabilmek için cuma bir geldim şubenize pazartesi bir geldim, hesabı kapattırmak için kaç kere gelmem gerekiyor!!!" Neticede 8-17 işe gidiyorum, bir de her gün bankayla mı uğraşıcam?! Ben parlayınca kadın "Tamam hanım efendi, kapatıyoruz" dedi. Telefonu böylece kapattık ama benim içim rahat değil tabii. Konuşmayı öğleden önce yapmış olduğumuz halde öğleden sonra saat üçte benim hala 2 hesabım vardı. Anladım ki ben bu şubeyle hiç bir işimi halledemicem çünkü ağızlarından çıkan olumlu olumsuz her şey sizi başlarından savuşturmak için. Tekrar genel çağrı merkezini aradım, orada şans yüzüme güldü ve karşıma çıkan bayan saniyeler içerisinde hesaplardan birini kapattı, 2 kredi kartını da iptal etti ve her şey yoluna girdi.
Yani bir tek bana mı bu kadar ilginç geliyor bilmiyorum ama böyle banka şubeleri de olabiliyormuş! Şubeden 3 kişiyle muhatap oldum, 3 ü de işimi halledemedi! Ne hesap açmayı becerebiliyorlar ne de hesap kapatmayı! Merak ediyorum, acaba maaşımı vermeyi becerebilecekler mi!!! :)

Ah bir de kredi kartı mevzusu var tabii. En başta almak istemediğimi söyledim, hastaneyle anlaşmalarının bu şekilde olduğunu söylediler. Çalışma arkadaşlarımla konuşurken öğrendim ki istediği halde kredi kartı alamayanlar var. Adamlar bana 2 hesap açtıkları gibi ikisinden de kart çıkartmışlar. Hesaplardan birini kapattırırken iki kartı da iptal ettirdim. Konuştuğum bayan "Kartınıza 25 TL tanımlandı, yine de iptal ettirmek istiyor musunuz?" dedi. Evet dedim. 3 gün sonra yeniden bankadan aradılar. "Sıkıntı nedir? Neden iptal ettirdiniz kartınızı?" diye. İstemediğimi, zaten mecburiyetten başvurduğumu söyledim. Bu sefer kartıma 50TL tanımlandığını söylediler. :)) Yine de istemedim. Sebep sordular. "Başka bankanınkini mi kullanıyorsunuz?" dediler. "Evet" dedim. Kredi kartında aradığım özellikleri sordular. İlk aklıma geleni söyledim "Uçuş kartı kullanmak istiyorum" "Bizim de var uçuş kartımız, dilerseniz şimdi bu kartı kullanıp daha sonra uçuş kartına çevirebilirsiniz" dediler. O sırada pek müsait değildim, ayrıntı soramadım ama en başta kullanacağım kartı çıkartmak varken neden kartımı daha sonra değiştireyim ki?!


Edit: Yukarıdaki yazıyı 4 hafta önce yazıp taslaklara kaydetmişim. :) Şimdi devamını anlatayım. ;) Maaşımı çekmeye diye gittim bankaya. Atm kartımın da henüz gelmediğini söyledim. Daha önce benimle ilgilenen bayan tekrar ellerindeki kartlara baktı, henüz gelmediğini, müşteri hizmetlerini arayarak bilgi alabileceğimi söyledi. Peki dedim, çıktım. Hemen genel çağrı merkezini aradım. Bana kart başvurumun yapılmadığını söylediler!! Nasıl yani? dedim. Meğersem hesap açıldıktan sonra kart için de(banka kartı) ayrıca başvuru yapmak gerekiyormuş. "Peki, şimdi telefondan gerçekleştiremiyor muyuz bu başvuruyu?" dedim. "Hayır, imzanızın alınması gerekiyor şubeden" vs dedi. "E bir kitapçık dolusu imza vermiştim zaten!"  Neyse dedim, döndüm şubeye. Gittim aynı bayanın yanına, böyle böyle dedim, benim kart başvurum yapılmamış. Bu arada kart istememe gibi bir durum da yok. Hatta nereye göndereceklerini de konuşmuştuk hesap başvurusu yaparken. Direkt olarak bilgisayar üzerinden bir işlem yaptı ve "Tamam, başvurunuzu yaptım şu an" dedi. Ne imza ne başka bir şey. Demek ki neymiş, zaten imzasını aldığı başvuruyu yapmamış. >:/ Bu olaya da 20 gün oldu neredeyse. 10 günde elinize ulaşır denilen banka kartımdan da hala haber yok. Böyle banka şubesi mi olur Allah aşkına! Çalışma arkadaşlarımdan da o kadar çok kişinin anne kızlık soy ismi vs yanlış girilmiş ki! Neredeyse her hafta birisi bankanın mesaisine yetişebilmek için kendi mesaisinden izin alıp yanlış girilen bilgileri düzelttirmeye gidiyor. Hayır yani, bu şube hiç olmasaymış banka işlerimiz çok daha hızlı halledilebilirmiş. Ekstra bir şube daha hızlı işlem demek değilmiş!
Şu sıralar kendime kredi kartı çıkarttırmak istiyorum. Tercihen uçuş kartı. İki seçeneğe indirdim. Ya İş Bankasından Maximiles ya da Akbanktan Wings. Maaşım Akbanka yattığına göre kredi kartımı da oradan almam çok mantıklı. Ama söyleyin bana, bu kadar sıkıntılı bir şubeyle çalışırken ben nasıl bir de kredi kartı çıkartayım bu bankadan?! Büyük olasılıkla hiç alakamın olmadığı bir bankaya gidip hesap açtıracağım. Bireysel emekliliğe başvurmaya niyetliyim ki onun için de düşüncelerim aynı şekilde. Bankanın maksadı sadece maaş hesabını işletmek mi yoksa müşteri sayısını artırmak mı?! Eğer sadece maaş hesabı ise elimiz mahkum zaten yapacak bir şey yok. Ama eğer müşterileri bireysel olarak da değerliyse bence yeniden gözden geçirmeleri gereken şeyler var.

Uzun bir yazı oldu, farkındayım. Sonuna kadar sabırla okuduysanız teşekkür ederim. ;) Bu sefer hemen yayınlıyorum yazıyı ki daha da uzamasın. :) Yayınlamayı geciktirdikçe bankayla sorunlarım da artıyor. Çok dertliyim çook. :)) Hani neredeyse son 1 aylık banka muhabbetim üzerine 13 bölümlük dizi çekebilirim. :)))

Mutlu, huzurlu, sorunsuz günler. ;))


Not: Yanlış anlaşılma olmasın lütfen. Bankaya genel olarak bir kinim yok. Özellikle Genel Çağrı Merkezi gayet ilgili ve iş bitirici şekilde çalışıyor. Ancak çalıştığım şube hiç var olmaması gereken bir şube malesef. ;)